Sosyal girişimcilik, çevremizdeki toplumsal bir sorunu ya da ihtiyacı belirleyerek bu sorunun ortadan kaldırılması ve ihtiyacın giderilmesi için ‘girişimcilik ilkelerini’ kullanarak kalıcı çözümler üretmesi demektir. Sosyal girişimcilik bir hayırseverlik değildir. Sorunlara yenilikçi çözümlerle yaklaşması ona bu özelliği kazandırır. Sosyal Girişimcilik, bir sosyal etkiye yol açmayı ve pozitif toplumsal sonuç sağlamayı amaçlar.  

Hayırseverlik balık tutmaksa, sosyal girişimcilik balık tutmayı öğretmektir. En eski sosyal girişimcilik kuruluşu Ashoka'nın kurucusu Bill Drayton'ın dediği gibi "sosyal girişimcilik balık endüstrisini kökten değiştirmeyi hedefler".

İyi olan her şeyi toplum yararına kullanması, toplumsal fayda sağlaması, iyi niyet ve öz veri ile meselelere yaklaşması ve yaratıcı çözümler üretmek için çalışması sivil toplum örgütlerinin ayırt edici özelliklerinden birkaçıdır. İşte, bu özelliklerin özel sektöre ait -etkinlik, kâr ve verimlilik gibi- kavramlarla belli bir noktada birleşmesiyle de sosyal girişimcilik vücut bulur.

Yönetimsel işlevler ve sosyal ideallerin bir yerde toplanmasıdır sosyal girişimcilik. Ticari faaliyetler toplumun yararına kullanılır ve toplumun da bu alanda desteği istenir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, sosyal girişimciliğin mutlaka sürdürülebilir olması ki bu biraz da aktif olarak destekleyicilerle kurulan iletişime dayanıyor. Toplumsal faydanın en önemli unsuru ‘sürdürülebilirlik’ bence.

Girişimci terimini ilk kez Fransız ekonomist J. Say tarafından 1800'de kullanıldığını görüyoruz. Say, girişimci için, "ekonomik kaynakları alt düzlemden bir üst düzleme kaydıran birey" der. Yanlış da değildir bu. O nedenle sosyal girişimcilik fonksiyonu da en doğru girişimciler tarafından gerçekleştirilir. Örneğin Microsoft'un kurucusu Bill Gates, gelirinin %95'ini ölümcül hastalıkları durdurma alanında çalışan vakfa bağışlar ve kendisi de bu alanda çalışmaya başlar. Microsoft'u dünya devi yapan Gates'in, içindeki girişimcilik potansiyeli ile sağlık alanında da çığır açmaması için hiçbir neden yok.

Ekosistemin önemli bir parçası olan sosyal girişimciliğin eğitim, sağlık, çevre, insan hakları, kalkınma, sanat ve kadın konuları üzerine yoğunlaştığını görüyoruz. Çünkü toplum içerisinde bu alanlarda yaşanan sorunların ve nelere ihtiyaç duyulduğunun son derece farkındayız artık. Türkiye'de sosyal girişimciliğe olan ihtiyaç gün geçtikçe artmakta. İş dünyası da bu alanda -sorumluluk projeleri, kalkınma projeleri ve buna ek olarak sürdürülebilirlik projeleri ile- toplumsal desteklerini sosyal girişimciliğe vermekteler. Günümüzde şirketlerin sosyal projeler üretmesi, üretirken bir yandan da her şeyi sosyal sorumluluk ekseni etrafında ele alması çok olumlu bir gelişme. Olması gereken de bu zaten: içinde yaşadığımız topluma karşı sorumlu şekilde davranmak. Bu bilincin oluşmaya başlaması çok sevindirici. Bu bağlamda girişimciler ve iş dünyası birlikte hareket etmeliler.

Özellikle AB'nin bu alandaki fonlarını kullanarak proje yaratan, BM'in programlarını izleyen, UNDP ile projeler geliştiren kurum ve kuruluşlar bir hayli aktifler. Bill Drayton'ın kurduğu Ashoka'nın Türkiye'de de temsilciliği olması sosyal girişimciliğin bu topraklarda önemini göstermekte. Kadının ekonomik dünyada söz sahibi olması, fırsat eşitliğinden yararlanması, kendi işini kurup geliştirmesi gibi sorunlar Türkiye'de hâlâ tam rayına oturmadığı için sosyal girişimciliğin önemi bir kez daha karşımıza çıkıyor. Paylaşmak, ortaya çıkartmak, geliştirmek ve desteklemek amaçlı gayretler fırsat eşitliği alanlarında önemli unsurlar. Başkanlığını yürüttüğüm Türkiye Kadın Girişimciler Derneği, KAGİDER'in misyonu da kadının girişimcilik yoluyla güçlenmesi ve kadın istihdamının artmasını sağlamak. Bu bağlamda KAGİDER kadın girişimcilerin gelişimi için eğitim, rehberlik ve mentorluk desteği veriyor. Kadının ekonomik konumunun güçlenmesi ve kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanması için çalışmalar yapıyor.  KAGİDER'in yürüttüğü sosyal girişimcilik projelerini ise şöyle sıralayabilirim:

* KAGİDER, yürüttüğü pek çok çalışmayla kadın girişimcilerin sayısının artması ve desteklenmeleri için faaliyetler yürütüyor. Bu çalışmalar arasında “Kadından Al-Malı, Memleket Kazanmalı” kampanyası dikkatleri çekiyor. KAGİDER’in bu kampanyayla hedefi, kamu ve özel sektörün satın alımlarında daha fazla kadın tedarikçiyi dâhil etmesi ve bu konuda hedef koyulması yönünde farkındalık yaratmak.

* Bir taraftan da tüm Türkiye’deki kadın girişimci dernekleri üyelerini aynı platformda bir araya getirerek, gerek kamu gerekse özel sektör tedarikçileri arasına dâhil edilmeleri için Türkiye’nin kadın girişimci verisini çıkartma girişiminde bulunuyor. 

* KAGİDER ayrıca, Kadın girişimcilerin uluslararası pazara erişimini artırma hedefi kapsamında yurt dışı programlar ve dış ticaret çalıştayları düzenliyor.

* KAGİDER, kadın girişimcileri temel konularda bilgilendirmek, yeni pazarlara ulaştırmak, işlerinde yeni fırsatlar yaratmaları için teşvik etmek ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla Garanti Bankası işbirliğiyle Türkiye’nin farklı illerinde “Girişimci Kadın Buluşmaları” düzenliyor. Garanti Bankası ve Ekonomist işbirliğiyle yaklaşık 14 yıldan beri “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” ile kadın girişimcilerin hikayelerini kamuoyunun dikkatine sunuyor. 

* KAGİDER’in kadın girişimcilere eğitim ve mentorluk çalışmaları kapsamında sunduğu bir diğer destek ise, online olarak KAGİDER Pusula platformu (www.kagiderpusula.org) üzerinden verilen eğitimler. KAGİDER her biri konusunda uzman ve girişimci olan üyelerinin hazırladığı (İşimi Kuruyorum Eğitim Modülleri’nin yanı sıra) Pusula portalında işini kurmak isteyen girişimci adayların ya da işini yeni kurmuş kadın girişimcilerin yararlanabileceği, girişimciliğe dair akademik eğitim modüllerine de yer vermekte. Ayrıca işini büyütmek isteyen girişimciler, ilham veren başarı öykülerine ve finansa erişim bilgilerine de buradan erişebiliyor. Eğitimi tamamlayanlar sertifika alabiliyor.

* KAGİDER 15. yılında “Proje 15 Kadın Girişimci Destekleme Programını” başlattı. Proje kapsamında 15.000 kadın girişimciye uzaktan erişim sağlandı. 1.500 kadına online girişimcilik eğitimi verildi. Eğitimi tamamlayanlar arasından iş fikirleriyle seçilen 150 kadın iki gün boyunca girişimci destekleme kampına alındı. İçlerinden iş fikirleriyle öne çıkan 15 kadın girişimci belirlendi. Kadın girişimcilere mentorluk, PR, danışma kurulu gibi yatırımcıların önüne çıkabilmeleri için pek çok destek verilmekte.  

* Ayrıca Coca-Cola Vakfı ve Global Water Challenge’in ortak fonu ile hayata geçirilen “Düş Ortağım” projesi ile kadın girişimcilere iş hayatına daha donanımlı başlayabilmeleri için gerekli tüm eğitim desteğini veren bir platform kuruldu.

* Boyner Grup işbirliği ve Bank of America desteğiyle 2018’den itibaren “İyi İşler: Gıda ve Elektronik Dışı Perakendede Kadın Girişimcileri Güçlendirme Programı” kapsamında 8 haftalık eğitimler verilmekte.  

* KAGİDER’in gençlerde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmak amaçlı çalışmaları da devam ediyor. Girişimcilik yolunda eğitime, istihdama erişimin önemine inandığı, iş hayatına yeni atılacak kadınlar için on senedir Sanofi Türkiye ile birlikte “Geleceğin Kadın Liderleri” programını sürdürüyor. 

* Kadının  ekonomiye daha çok katılması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için dört strateji oluşturuldu. “4T” mottosu ile uygulamaya konulan bu stratejilerin teknoloji, tarım, ticaret ve toplum ayakları bulunuyor. Bu kapsamdaki yol haritasında, kadınların teknolojiyi kullanarak tarımda güçlenmesi, ürünlerini ticarileştirerek gerek bölgesel gerekse de ülke ekonomisi düzeyinde fayda sağlamaları, rol model olmaları ve bunun sonucunda toplumsal fayda yaratmaları hedefleniyor. 

Türkiye'deki sosyal girişimcilik alanında önemli rolü olan KAGİDER'in belli başlı projelerini paylaştım. 18 yıllık geçmişi olan KAGİDER'in geliştirdiği projelerden bunlar sadece buz dağının su üzerinde görünen kısmı. Ne yapılırsa yapılsın, sosyal fayda sağlanırken sürdürülebilirlik esasına göre sosyal değişim ve girişim için çalışıyoruz ve bu yolda çalışmalarımıza devam edeceğiz.

İnanıyorum ki çalışmalarımız,  faaliyetlerimiz gittikçe gelişecek; daha yapıcı ve yaratıcı olacak ve toplumda ses getirecek çok olumlu geri dönüşümler sağlayacak. Kagider’li kadınlar olarak bu misyonumuzda daima birlkte hareket edeceğiz. Birlikte başaracağız.  

Av. Emine Erdem
KAGİDER Başkanı