Korona virüsü ile birlikte Dünya iklim değişikliğinin bir provasını yaşıyor. İlk bakışta söylemek mümkün olmasa da iki konunun pek çok ortak özelliği var. İkisi de global kriz ve milyonlarca yaşamı tehdit ediyor. İkisi de bilimsel veriler ile konuşuyor ve ikisi de aslında bir anlamda sağlık krizi.   

21 Mart itibariyle dünyada 234,073 onaylanmış vaka ve 9,840 onaylanmış ölüm var. Evden çalışmak ve karantina uygulamaları ile zorunlu olarak da olsa bilinçsiz tüketim alışkanlıklarımızı; hava, su ve çevre kirliliğine neden olan birçok davranışımızı değiştirdi. Elektrik talebimiz ve fosil yakıt kullanımımız düştü. Virüsün çıkış noktası olan ve karbon salınımında birinciliğe sahip olan Çin’de de hava kalitesi değişti ve "iyi kalite hava-gün" sayısı, şubat ayı verilerine göre geçen yıla oranla  21.5% arttı. Aynı şekilde karbon salınımında 15. sırada olan Türkiye’de de hava kalitesinde artış gözlemlendi.  

Bunların hepsi günlük hayatımızın doğrudan çevreyi etkilediğini ve alışkanlıklarımızı hızla değiştirmemiz gerektiğini vurguluyor. Virüsün etkisi ani ve dramatik. İklim krizi ise yavaş ve istikrarlı ama daha az ölümcül değil. Virüs insanları şimdi, hemen etkileyebiliyor. İklim krizi bir virüs değil ama bilim adamlarına göre; ardı ardına gelen kirlilik, sel ve kuraklık bizi aşılması giderek zorlaşan hastalıklar, göçler ve eğer önlemi şimdiden emin adımlarla almazsak milyonlarca ölüm ile karşı karşıya bırakacak. İklim krizi doğrudan sonuçlarını ilk sıralarda yaşamayan ve gözlemleyemeyen insanlar için şu anda sadece gelecekteki bir problem gibi gözüküyor. Ancak alınması gereken önlemler bugün alınmazsa emin adımlarla yaşayacağımızı garantilediğimiz bir kriz anlamına geliyor ve önlemek giderek zorlaşıyor.   

Korona virüsü, Dünya’ya küresel kriz yönetimi için de bir ders verdi. Sürdürülebilir enerji politikalarını yürürlüğe koymak, yeşil enerjiye yatırım yapmak ve gündelik yaşamımızı değiştirerek karbon ayak izimizi küçültmek bu uzun vadeli mücadele için atmamız gereken temel adımlar. Eğer korona virüsünden doğru dersleri çıkartabilirsek bizi bekleyen iklim krizinin bir toplumsal kadere çevirmemek için elimizde bir şans olabilir.

BiDestekol