Gece uykunuzun en derin yerinde yanınızda titreyerek ve garip sesler çıkararak nöbet geçiren evladınıza uyanmak, çaresizlik içinde nöbetlerin kısa ve hafif geçmesini beklemektir Gence ile yaşamak. Gence benim zihin engelli epilepsi hastası oğlumdur. 26 yaşında....... Onu sakinleştirdikten sonra bir sigara yakıp sabaha işine gideceklerin anlamsız mutsuzluklarını düşünmektir. Her sabah, her öğlen, her akşam toprağa kan damlasa bile aynı saatte avuç avuç ilaç vermektir, umutla geceyi ya da ertesi günü iyi geçirmeyi düşünerek... kısacası günü birlik mutlulukla yaşamayı öğrenmek, geleceğe dair tatil programı bile yapamamaktır. Ömrünüz akıp giderken yaşlandığınızın, yorulduğunuzun ya da depresyonda bile olabileceğinizin farkına varmadan yaşamaktır... Hakları için mücadele vermek, eğitimi için vakıf kurup okul açmak, oralarda yönetici olarak sorumluluk almak ve arkanıza dönüp baktığınızda oğlunuz için yola çıktığınız hedeflediğiniz yolda onun gibi yüzlercesi ile buluşmanın ve onların insanca yaşamaları için savaşmanın, insan olma onurunuza getirdiği dayanılmaz haz ve mutluluktur...
Sabah sizinle aynı kaderi paylaşan bir yol arkadaşınızla, gecenin karanlığını bir tarafa bırakıp 3 saat kesintisiz uyumuş olmanın şükrüne varmaktır sizden daha kötü bir gece geçirdiyse kendinizi unutup onu teselli etmektir... Böylelikle sağlam dostluklar kurmanın sevincini yaşamaktır... Bazen kahretmek bazen de şükretmektir...
Erzak dolabınızda bir adet ayakkabı bulmak, evde ütüyü kaybetmek, hatta marketten yeni geldiğinizde aldığınız kıymayı iki gün aramak ve kokusundan bulmaktır... yok artık demeyin... klozetten gece lambanızı çıkartırken, kendi kendine tuvalete gidebildiğini düşünüp sevinmek ve verdiğiniz tuvalet eğitimi ile gururlanmanızdır. Yeni pişirdiğiniz bir tencere pilavın bir saat sonra kapağını açtığınızda çorba olduğunu görmek, sinirden tepinmek, ya da pişirmekte olduğunuz sütlacın neden köpürdüğünü merak ederken kaşığa gelen bir kalıp sabundur Gence ile yaşamak. Bir tencere yemeği pişirirken en az on kez ocağı yeniden yakmak, sonra da “iyi ki söndürüyor ya bir de yaksa” deyip yine şükretmektir... Onu okula gönderdikten sonra, cep telefonunuzu çantasına koyduğundan habersiz saatlerce telefon aramanız ama hemen ardından gidebileceği bir okulunun olduğunu bilmek ve yine şükretmektir. Ya da sabah servis aşağıda beklerken anahtarı sakladığı için evde hapis kalarak servisi kaçırmak ve mutlaka iyi bir komşu edinmenin ve ona bir yedek anahtar vermenin zorunluluğudur Gence ile yaşamak. Böylelikle kurulan bir dostlukla o komşu ile ömür boyu hayatı paylaşmaktır.
Saate bakarak yaşamak, onsuz saatlerinizi nasıl geçireceğinizi düşünürken zamanınızı iyi kullanmayı öğrenmek, böylelikle hızlı ve pratik düşünmeye ulaşmak ve becerikli olmaktır. Birçok insanın günlerce halletmeye çalıştığı ve kendini mutsuz etmeyi başardığı birçok işi kısa sürede başarmanın yollarını bilmek, ve kendinizle gurur duymaktır. Ayrıca bu arada sağlıklı başka bir evlada sahip olmak,eşinizle ilgilenmek ve rutin ev işlerinin de aksatadan sürdürmektir... Kitap okumak, müzik dinlemek ya da sinemaya gitmek gibi bir lüksünüzün olmadığı bir yaşam tarzıdır, ama tüm bunlara karşın okuldan geldiğinde ona özlemle sarılmak, SONSUZ SEVGİSİNİ İÇİNİZE ÇEKMEKTİR... Şikayetsizce geldiği ve neleri yaşadığını ancak gözlerinden ve hareketlerinden anlamaya çalıştığınız bir okul dönüşünde onu  şefkatle bağrınıza basmak içinize çekmektir... Kafasından neler geçtiğini asla bilmeden onun adına kararlar, almak kararlar vermektir. Sokakta size anlamsızca yada dehşetle yada acıyarak bakan orta yaş ve üstü insanların yanı sıra size yardım etmek adına sevgiyle bakan birkaç genci görmek ve mücadelenizin boşuna olmadığını anlamak ve yaratmak için uğraştığınız farkındalıktır... Akşam eve geç gelmediği için babası ile tartışmadığınız, sigara alkol ve uyuşturucu kullanmadığını bildiğiniz, soluğunu her an yanınızda hissettiğiniz  ve sizi asla bırakmayacak bir evlatla yaşamaktır Gence ile yaşamak.
Hayatınıza koyduğu tüm ambargo ve engele karşın, isyanlarınıza, hezeyanlarınıza neden, niçin ben ve benim çocuğum gibi cevapsız sorularınıza karşın, zaman zaman hayata ve insanlara küfretmenize, küsmenize karşın,  “sen cennetliksin ne olur beni de yanına al” diyen eşe dosta, cennet rezervasyonlarımızın dolu olduğunu söylemenize  karşın ve kalbinize her gün aynı yerden saplanan aynı yarayı kanatan oklara karşın onu çok sevmek ama ''ALLAHIM BENDEN SONRAYA BIRAKMA ''' DİYEBİLECEK kadar da metin ve  cesaretli olmaktır Gence ile yaşamak...Son söz... GENCEYİ DOĞURACAĞINIZI BİLSEYDİNİZ YİNE DÜNYAYA GETİRİR MİYDİNİZ?'' diye soran bir gazeteciye düşünmeksizin EVET diyebilmektir Gence ile yaşamak...